- Pazarlamacının Fikir Kütüphanesi
- Posts
- Take-back programları ile IKEA satışlarını nasıl %12,2 artırdı
Take-back programları ile IKEA satışlarını nasıl %12,2 artırdı
Ürün satışı yapan işletmelere nasıl fayda sağlar?
💁♂️ Öncelikle
2023'te geri alma programlarının (take-back program) sayısı çok arttı. Satıcılar beklenmeyen, büyük faydalar gördü.
💎 IKEA, bu program sayesinde mobilya satışlarını %12,2 artırabildi.
Nasıl 👇
💡 Fikrin Özeti
Geri alma programları, sürdürülebilirlik ve müşteri sadakati oluşturma aracı olarak, işletmelerin ve tüketicilerin hem çevresel sorumluluklarına katkıda bulunmalarını hem de marka bağlılığını güçlendirmelerini sağlar. Bu strateji, müşterilere kullanmadıkları ürünleri iade etme imkanı sunarak, hem çevreye olan etkilerini azaltmalarına yardımcı olur hem de markalarla daha derin bir ilişki kurmalarını teşvik eder. Özellikle, ürün iadesinden elde edilen faydaların, müşteri harcamalarını artırma ve daha güçlü marka sadakati oluşturma gibi pozitif etkilere yol açtığı gözlemlenmiştir.
🌟 Geri Alma (Take-Back) Programı Nedir?
Hiç 'artık' ihtiyacınız olmayan veya artık kullanmak istemediğiniz bir ürününüz oldu mu?
Muhtemelen bir sürü olmuştur. Hepimiz bunu yaşarız. Evimiz artık kullanılmayan bir sürü ürünle doludur.
İşte bu noktada, geri alma programının (take-back program) büyüsü devreye giriyor.
💡 Bir ürün satın aldığınızı, onu sevdiğinizi ve kullanım ömrünü tamamladıktan sonra geldiği yere iade edebildiğinizi hayal edin.
Kulağa oldukça hoş geliyor, değil mi?
Geri alma programının özü budur. Bu, dahil olan herkese (tüketicilere ve şirketlere) fayda sağlayan bir döngüdür.

💎 Apple bunu GiveBack programı kapsamında (ekli görsel) yapıyor ve cihazı yeniden satıyor ya da malzemeleri yeni cihazlarda kullanmak üzere geri dönüştürüyor.
❓ Böyle bir seçenek sunmak satışları nasıl artırıyor? Ve müşterilerin daha fazlası için geri gelmesini nasıl sağlıyor?
Öncelikle, bir bağ oluşturuyor.
Bir şirket ürünü için geri alma programı teklif ettiğinde, "Uzun vadede bu işte beraberiz" demiş gibi olur. Bu tür bir bağlılık güven yaratır. Güven de sadakate yol açar.
Peki ya sadakat? Bu da tekrarlanan satın almalara ve ağızdan ağıza yayılan parlak tavsiyelere dönüşür.
Basit bir denklem.
🌿 Bir de işin sürdürülebilirlik boyutu var.
Tüketicilerin giderek daha fazla çevre bilincine sahip olduğu bir dünyada, markanızın çevreyi önemsediğini göstermek büyük bir artıdır.
Bir geri alma programı bu mesajı çatılardan haykırarak müşterilerin satın aldıkları ürün hakkında iyi hissetmelerini sağlar.
Sadece bir ürün satın almıyorlar; sürdürülebilir bir döngüye yatırım yapıyorlar.
🏹 Bu iyi hissettirme faktörü, müşterilerin markanıza bağlı kalması için güçlü bir motivasyon kaynağıdır.
Bir ürünü geri alma programı aracılığıyla her geri getirttiğinizde, anlatacak bir hikayeniz olur. Sizin de tüketicinin de.
Bu, gerçek ve etkili olduğu için yankı uyandıran bir içeriktir.
İade edilen ürünlerin nasıl yeniden kullanıldığına veya geri dönüştürüldüğüne dair hikayeler paylaşmak yalnızca markanızın imajını güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda kitlenizin katılımını ve bilgilendirilmesini sağlar.
🎯 Bu tür anlatılar paylaşılarak markanızın görünürlüğünü artırır ve sürdürülebilirlik ve sorumluluğa değer veren yeni müşteriler çeker.
Nasıl kurgularsınız?
Bir geri alma programının işe yaraması için kolay ve kullanışlı olması gerekir.
Müşteriler bir ürünü iade etmek için zor bir çemberden atlamak zorunda kalırsa, zahmet etmezler. Bunu sorunsuz hale getirin ve sizi bunun için sevsinler. Ve sizi sevdiklerinde de geri gelsinler.
Sonuç olarak, bir geri alma programı sadece bir iade politikasından daha fazlasıdır; bu bir ifade şeklidir.
Bir işletmenin ileri görüşlü, sorumlu ve müşteri odaklı olduğunu gösterir.
🧩 Müşterilerle kalıcı bir ilişki kurmanın ve onları markanızın sadık savunucularına dönüştürmenin bir yoludur.
Fakat bu stratejiyi kurgularken elbette dikkat etmeniz gereken birkaç şey var.
🚨 Not, böyle bir program başlatırken geri alma programında iade edilen ürünleri doğru değerlendirebileceğiniz veya tamir ederek yeniden satabileceğiniz modeline dayanarak hareket edin. Eğer yapamıyorsanız bu model faydadan çok zarar getirebilir.
📣 IKEA'nın Geri Alma Programı Satışları Nasıl Artırdı?
Şimdi bu konsepti gerçek dünyadan bir örnekle hayata geçirelim: IKEA ve dahiyane buy-back servisleri.
🤑 Çok sevdiğiniz IKEA koltuğunuzu IKEA'a geri satabilirsiniz.
IKEA'nın geri alma programına katılmayı tercih ederek, yalnızca mobilyalarınızı ikinci el satıcılara satma zahmetinden kurtulmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilir bir mobilya kullanım döngüsüne de katkıda bulunuyorsunuz.
Bu cazip bir teklif: yeni bir mobilya için alışverişe çıktığınızda eski IKEA mobilyalarınızı IKEA'ya iade edebiliyorsunuz.
Onlar da mobilyanızı yeniliyor ve raflarında ikinci bir kez satışa koyuyorlar.
Bu basit ve çevreye duyarlı seçim, alışveriş davranışınızı ve marka algınızı önemli ölçüde etkiliyor.
İşin can alıcı noktası şu: Araştırmalar, bu tür programların uygulanmasının müşterilerin alışverişlerinde daha fazla harcama yapmaya istekli olmalarına yol açabileceğini gösteriyor.

🤗 Bu sayıya da ilham olan bilimsel pazarlama bülteni Ariyh'da paylaşılan bilimsel araştırmaya göre IKEA'nın buy-back servisinin bir parçası olan bir koltuk normal bir koltuğa kıyasla %12,2 gibi etkileyici bir oranda daha fazla satışa dönüşüyor.
Ancak faydalar harcama artışıyla sınırlı kalmıyor.
Bu programlar daha derin bir marka sadakati de oluşturuyor.
Geri alma programları marka sadakatini bir giyim markası için %19,4, IKEA için ise %13,3 oranında artırdığı ölçümleniyor.
Düşünsenize, müşteriler sadece daha fazla alışveriş yapmayı tercih etmekle kalmıyor, aynı zamanda etkili bir geri alma programı sayesinde markaya daha güçlü bir bağlılık da geliştiriyor.
Bu, sürdürülebilirlik ve sorumlu tüketimin satın alma kararlarında önemli bir rol oynadığı değişen tüketici zihniyetinin bir kanıtıdır.
Dahası, bu tür girişimlerin daha geniş kapsamlı etkisi de büyüktür.
Geri alma programları sadece yenileme ve yeniden satma ile ilgili değildir; sürdürülebilirliği iş operasyonlarının özüne yerleştirmekle ilgilidir.
İster eski bir yatağın ister elektronik eşyaların sorumlu bir şekilde elden çıkarılması gibi basit bir eylem olsun, mesaj açıktır: her ürünün uzatılabilecek, yeniden kullanılabilecek veya sorumlu bir şekilde sonlandırılabilecek bir yaşam döngüsü vardır.
Özetle, IKEA'nın yaklaşımı hem yeni başlayanlar hem de köklü işletmeler için parlak bir örnek teşkil ediyor.
Bir geri satma veya geri alma programının benimsenmesi yalnızca sürdürülebilirliğe yönelik değildir; müşteri harcamalarını artırabilecek, sadakati derinleştirebilecek ve genel marka değerini artırabilecek stratejik bir hamledir.
Tüketicilere, en sevdikleri markaların kendi değerlerini paylaştığı sinyalini vererek, daha sürdürülebilir bir geleceğe yönelik bir topluluk duygusunu ve ortak sorumluluğu teşvik eder.