💁‍♂️ Öncelikle

Şehrinizde veya hemen arka sokağınızda açılan yeni bir kahve dükkanının sizi nasıl mıknatıs gibi içine çektiğini fark ettiniz mi? Ya da telefonunuza indirdiğiniz yeni bir uygulamanın yaklaşık bir hafta boyunca nasıl evreninizin merkezi haline geldiğini?

Bu Novelty Effect yani Yenilik Etkisi’nin sebebidir. Novelty Effect, yeni şeylerin hayatımıza getirdiği ilk heyecan ve etkileşim dalgasıdır.

Günlük hayatımızda oldukça yaygın ve pazarlamacılar için oldukça işe yarar bir taktiktir.

Gelin bu taktiğin detaylarına inelim ve Novelty Effect’i nasıl kullanabileceğinizi daha iyi anlamanız için 5 farklı markadan 5 farklı strateji örneği inceleyelim.

💡 Fikrin Özeti

Yenilik Etkisi, yeni şeylere olan ilk ilgi ve heyecanımızı tanımlar; bu ilgi çoğu zaman geçicidir. Pazarlamacılar bu geçici ilgiyi çekici ve kalıcı bir bağlılığa dönüştürmek için stratejiler geliştirebilir. Bu stratejiler arasında sınırlı sayıda ürün çıkarma, belirli dönemlerde özel teklifler sunma, sürekli yeni özellikler ekleyerek ürünleri güncel tutma, rutin yarışmalar düzenleme ve kullanıcıların içerik oluşturmasını teşvik etme yer alır. Bu yöntemler, geçici ilgiyi uzun vadeli bağlılığa çevirerek markaların müşterileriyle derin ve anlamlı ilişkiler kurmasına yardımcı olur.

❓ Neden Buna Kanıyoruz?

Bunun cevabı basit ama bir o kadar da karmaşık.

Beyinlerimiz yeniliğe tepki verecek şekilde tasarlanmıştır, çünkü tarihsel olarak yeni şeyler yeni kaynaklar veya fırsatlar anlamına gelebilir. Hayatta kalmak için hayati önem taşır.

Bugün, yiyecek veya yeni bölgeler için avlanmıyor olsak da, yeni bir alet, teknoloji, moda trendi veya hatta yeni bir fikir gördüğümüzde aynı içgüdü devreye giriyor.

ChatGPT ilk defa duyurulduğunda dönen o FOMO etkisini düşünün: “Herkes işini bununla daha kolay yapıyorken ben niye bundan geri kalayım ki?”

✅ Yenilik Etkisi’ni Kullanmanızın 5 Yolu

Yenilik, insan doğasının en temel ilgilerinden biridir ve hepimiz yeni deneyimlerin heyecanını tatmışızdır.

Pazarlamacılar için Yenilik Etkisi, tüketicilerin ilgisini çekme ve onları markaya bağlama şansı sunar. İşte bu dinamikten yararlanarak pazarlama stratejinizi nasıl güçlendireceğinize dair beş yol:

1. Sınırlı Sayıda Ürün Çıkarma

Bir düşünün; yeni bir şey raflarda yerini aldığında sizi de cezbetmiyor mu?

Sınırlı sürümlerin gücü budur. Bugün varlar, yarın yoklar ve yok olmadan önce herkes bir parça istiyor.

Sınırlı Sayıda Ürün’e Oreo'dan bir örnek paylaşalım.

Oreo’nun hiç Karpuz veya Doğum Günü Pastası aromalarını denediniz mi? Muhtemelen denemediniz.

Sınırlı sayıda üretilen bu versiyonlar hem sosyal medyada hem de süpermarketlerde büyük bir popülerlik yaratıyor ve tükenmeden önce onları denemek için acele etmemizi sağlıyor.

Daha fazlası için geri gelmemizi ve "Bir sonraki sefer ne düşünecekler?" diye merak etmemizi sağlamanın harika bir yolu.

2. Sınırlı Süreyle Aynı Ürün/Hizmetin Tekrar Sunulması

Hayal edin; en sevdiğiniz online oyun, yılın sadece belli dönemlerinde erişilebilen özel oyun modları sunuyor.

Bu, oyuncular için ne anlama gelir?

Bir yandan heyecan, diğer yandan da oyunun sınırlı bir süre için sunulan bu yeni yüzünü deneyimleme fırsatı.

League of Legends'ın stratejisi tam olarak bu. Oyun, belirli tatillerde veya zamanlarda, "U.R.F." (Ultra Rapid Fire) gibi özel modları sınırlı bir süre için oyuncuların hizmetine sunar. Bu taktik, oyunun çekiciliğini artırırken, oyuncular arasında bir "şimdi veya asla" hissi oluşturur.

Peki, bu neyi değiştiriyor?

Oyuncular, bu sınırlı zamanlı modların keyfini çıkarabilmek için daha sık giriş yapıyor ve oyunun tadını çıkarırken, oyunun sosyal medya üzerindeki görünürlüğü ve popülerliği de artıyor.

3. Sürekli Yeni Özellikler

Yenilik Etkisi'ni uygulamanın bir diğer yolu, kullanıcılarınıza sürekli, rutin bir vakitte yeni özellikler sunmaktır.

Bu, onların sürekli bir keşif ve heyecan içinde kalmasını sağlar.

Benim de kullandığım Arc Browser’ın yaklaşımı, bu taktiğin mükemmel bir örneğidir.

Her Perşembe günü kullanıcılarına sunulan yeni özelliklerle, onların ilgisini canlı tutmayı başarıyorlar.

Sadece kullanıcıların dikkatini çekmekle kalmıyor, aynı zamanda onları tarayıcıyı keşfetmeye ve kullanmaya teşvik ediyorlar.

Bu, kullanıcıların sürekli olarak neyin yeni olduğunu görmek için geri dönmelerini sağlayan bir stratejidir.

Ayrıca, her güncelleme notunda kullanıcı yorumlarına yer verilerek, onların seslerinin duyulduğunu ve katkılarının önemsendiğini hissettirir.

Yenilik, merak ve kullanıcı katılımı; Arc'ın sunduğu sürekli yeni özelliklerle bir araya gelerek, kullanıcı deneyimini sürekli taze ve dinamik tutuyor. Bu da kullanıcıların tarayıcıya olan bağlılığını ve memnuniyetini pekiştiriyor.

4. Rutin Rekabetler

Beklentinin her şeyi nasıl daha heyecanlı hale getirdiğini hiç fark ettiniz mi?

Haftalık güncellemelerin ardındaki fikir de budur.

Sıradan olanı dört gözle beklenecek bir şeye dönüştürerek düzenli müşterileri hevesli fanlara dönüştürürler.

Örneğin Duolingo'nun haftalık yarışmalarını ele alalım.

Duolingo, her hafta kullanıcıları arasında küçük yarışmalar düzenler ve bunları liderlik tabloları ile destekler.

Bu yarışmalar, kullanıcıların öğrenme süreçlerindeki ilerlemelerini takip etmelerine ve diğer kullanıcılarla rekabet etmelerine olanak tanır.

Bu, sadece yeni kelimeler öğrenmek veya dilbilgisi kurallarını anlamakla kalmayıp, aynı zamanda kullanıcıların başarılarını ve ilerlemelerini somut bir şekilde görebilmelerini sağlar.

5. Kullanıcılar Tarafından Oluşturulan İçerikler

Yeni bir şeyler üretmek için spot ışığını kullanıcılarınıza çevirebilirsiniz.

Müşteriler sizinle ilgili deneyimlerini paylaştığında, bu yalnızca özgünlük katmakla kalmaz, aynı zamanda markanız etrafında bir topluluk oluşturur.

Spotify'ın "Wrapped" kampanyasını düşünün.

Kullanıcılar yılda bir kez dinleme alışkanlıklarının kişiselleştirilmiş bir özetini alıyor ve bunu sosyal medyada (neredeyse her kanalda) hemen paylaşıyor.

Bu, Spotify'ın günlük yaşamlarının ne kadar ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulamanın eğlenceli ve ilgi çekici bir yoludur ve başkalarını kendi Wrapped'lerinin neye benzeyebileceğini görmeye teşvik eder.

⚔️ İki Ucu Keskin Kılıç

Ancak unutmayın, merak iki ucu keskin bir kılıç gibidir.

Çekicidir ama aynı zamanda kolayca dikkat dağıtabilir. Asıl zorluk, bu geçici ilgiyi kalıcı bir bağlılığa dönüştürmekte yatar.

Peki, bunu nasıl yapacağız?

Bu, insanların yalnızca yeniliklere değil, bağlantılara da ihtiyaç duyduğunu anlamakla başlar. Hayatlarını sadece o an için değil, uzun vadede daha iyi, daha kolay veya daha ilginç hale getirecek çözümler ararlar.

Özünde, Yenilik Etkisi sadece bir sıçrama yapmakla ilgili değildir; daha derin bir dalış için zemin hazırlamakla ilgilidir.

Bu, kitlenize sunabileceklerinizi keşfetmeleri için bir davettir. Ancak asıl farkı yaratan, bundan sonra gelenler, yani sürekli etkileşim, sürekli yenilik ve değer sağlamanın durmak bilmeyen arayışıdır.

Sonuçta, en unutulmaz deneyimler sadece yenilikle ilgili değildir; yeniliğin kaybolmasından çok sonra hayatlarımızı nasıl zenginleştirdikleriyle ilgilidir.