💁‍♂️ Öncelikle

Hiç kendinizi internette iki ürünü/hizmeti karşılaştırırken, hangisinin daha iyi olduğunu veya hangisinin ihtiyaçlarınıza mükemmel şekilde uyduğunu anlamaya çalışırken buldunuz mu?

Hepimiz yaptık.

Eğer bir ürün veya hizmetiniz varsa, değer önerinizi rakiplerinizin sahip olduklarıyla doğrudan karşılaştıran bir açılış sayfası (landing page) oluşturmak harika bir stratejidir.

Ürününüz ile alternatifleri arasındaki temel farkları vurgulayarak, insanlara rakipleriniz yerine sizi seçmeleri için net bir neden sunmuş olursunuz.

Bu sayıda, bu stratejiyi en iyi yapan bazı markalardan örnekler ve neden bu kadar başarılı olduklarının analizini okuyacaksınız.

💡 Fikrin Özeti

Ürün veya hizmetlerinizi rakiplerinizle doğrudan karşılaştıran açılış sayfaları (landing page) oluşturarak, potansiyel kullanıcılarınıza/müşterilerinize sizin seçeneklerinizin neden daha iyi olduğunu net bir şekilde gösterin. Bu strateji, özellikle kendi avantajlarınızı vurgulayarak ve müşteri referanslarıyla güvenilirlik kazanarak, potansiyel müşterilerin karar verme sürecini etkileyebilir.

💎 Farklı Markalardan 5 Karşılaştırma Sayfası Örneği

Framer vs Webflow

Framer'ın karşılaştırma sayfası, Framer'ı Webflow için daha güçlü bir "alternatif" olarak konumlandırıyor ve özel, etkileşimli tasarımlar oluşturma yeteneklerini sergilemek için ilgi çekici görseller kullanıyor.

Sayfa boyu, bilgilendirici ancak bunaltıcı olmayan bir bakışta karşılaştırma sunan net görseller ve özelliklerin kısa ve öz açıklamaları yer almaktadır.

Kullanıcı referansları akıllıca serpiştirilmiş, güvenilirlik kazandırılmış ve daha fazla esneklik ve özelleştirme gibi temel faydaları öne çıkarılmış.

Framer’ın oluşturduğu bu karşılaştırma sayfası yalnızca özellikleri listelemek yerine, Framer'ın geliştiricilerin ihtiyaçlarına göre "gerçekten özel" deneyimler oluşturmalarına nasıl olanak sağladığını vurguluyor.

MailChimp vs GoDaddy

Mailchimp'in bu kapsamlı makalesi (Landing Page yerine bir blog gibi yazmayı tercih etmişler), her şeyi kapsayan bir dijital pazarlama ve web barındırma hizmeti arayan işletmeler için Mailchimp'i GoDaddy'den daha üstün bir seçenek olarak konumlandırıyor.

Eğitici bir rehber olarak oluşturulan bu makale, okuyucuları web sitesi oluşturmanın kritik yönleri ve SEO ile nasıl kesiştiği konusunda yönlendirerek Mailchimp'in bu alanlardaki avantajlarını vurguluyor.

Makalede yer alan karşılaştırma tablosu, Mailchimp'in gelişmiş e-posta pazarlama yeteneklerinden çoklu otomasyonlara ve entegre müşteri analizlerine kadar genişletilmiş özellik setini etkili bir şekilde görselleştiriyor.

Sayfada ayrıca, müşteri referansları aracılığıyla sosyal kanıttan akıllıca yararlanılmış.

GoDaddy'yi öncelikle bir web hosting sağlayıcısı olarak konumlandıran Mailchimp, web sitesi oluşturma, pazarlama kampanyaları, kitle yönetimi ve veriye dayalı karar verme için birleşik bir platform arayanlar için kendisini daha sağlam bir seçenek olarak konumlandırıyor.

Descript vs Riverside

Descript’in Riverside ile karşılaştırma sayfası, platformunun temel avantajlarını vurgulamak için görsel olarak çekici ve basit bir yaklaşım benimsiyor. Beyaz alanların bolca kullanıldığı temiz, minimalist tasarım, ortaya koyulan karşılaştırma içeriğinin parlamasını sağlayan dikkat dağıtıcı olmayan bir ortam oluşturuyor.

Descript'in podcast'leri kaydetme, düzenleme ve yayınlama konusundaki hepsi bir arada yeteneğini vurguluyor ve bunu Riverside kullanırken birden fazla araca duyulan ihtiyaçla karşılaştırıyor.

Kolaylığa odaklanan sayfa, Descript'in her yerden stüdyo kalitesinde kayıtlar üretme yeteneğini öne çıkarıyor ve 4K video, sıkıştırılmamış ses ve aşamalı yükleme gibi özellikleri vurguluyor. Farklı yazılımlarla beraber tabiri caizse hokkabazlık yapan içerik oluşturucuların sorunlu noktalarına değiniyor ve Descript'i yalnızca iş akışını basitleştirmekle kalmayıp aynı zamanda maliyetleri de düşüren bir çözüm olarak konumlandırıyor.

Descript, son olarak da fiyat karşılaştırma tablosunda kendi fiyatının Riverside'ın ayrı ayrı ücretlendirdiği birden fazla özelliği nasıl içerdiğini göstererek basitlik ve maliyet açısından avantajını gösteriyor.

Buy me a Coffee vs Patreon

Buy Me a Coffee ile Patreon’un karşılaştırma sayfası, önde gelen Patreon alternatifi olarak Buy Me a Coffee için ilgi çekici bir sayfa.

Bu sayfa, para kazanmada basitlik ve esneklik arayan içerik oluşturucularda yankı uyandıran sıcak ve davetkar bir atmosfer oluşturuyor.

Yan yana özellik karşılaştırması basit ve platform ücreti olmaması, ücretsiz "Buy Me a Coffee" dükkanı ve tek seferlik destek seçeneği gibi avantajları vurguluyor. Bunlar, Patreon’u da yakından tanıdığım için, iki hizmeti değerlendiren içerik oluşturucular için önemli farklar.

Karşılaştırmada, bir sayfa oluşturmanın kolaylığına ve içerik oluşturucuların "anında %50 daha iyisini yapma" potansiyeline odaklanarak Buy Me a Coffee’i kullanmanın faydalarını ikna edici bir şekilde aktarıyor.

Aşağıya indikçe, topluluğun memnuniyetini ve başarı öykülerini vurgulayarak markayı ve platformunu insancıllaştıran referanslar akıllıca serpiştirilmiş.

Sayfa yalnızca özellik avantajlarını göstermekle kalmıyor, aynı zamanda "dünya çapında başarıyı kutlayan bir milyondan fazla içerik oluşturucuya" katılma vaadiyle ikna ederek bir aidiyet ve başarı duygusu yaratıyor.

Genel olarak Buy Me a Coffee’nin bu sayfası, hitap ettiği topluluğunun ihtiyaçlarını anlayan ve bunlara yanıt veren, içerik oluşturucu odaklı bir hizmetin kanıtı niteliğinde.

Slack vs E-mail

Slack'in karşılaştırma sayfası, "Slack e-postadan daha mı iyi?" gibi kışkırtıcı bir soruyla sizi hemen içine çeken cesur bir vurgu sunuyor ve ardından Slack’in dinamizmi ile e-postanın gelenekselliğini karşılaştırıyor.

E-postayı modası geçmiş, "sınırlı" bir sistem olarak gösteren Slack, kendisini modern bir alternatif olarak konumlandırıyor ve e-postanın erişemeyeceği kapsamlı bir özellikler listesi sunuyor.

Sayfa sadece bilgilendirici değil aynı zamanda eyleme dönüştürülebilir (CTA) nitelikte ve e-postadan Slack'e geçiş yapmak için basit, adım adım bir kılavuz sunuyor. Her adım canlı resimler ve net talimatlarla oluşturulmuş ve bu sayede birçok kullanıcı için belki de yeni bir aracı benimsemenin göz korkutucu faktörü azaltılmış oluyor.